BİZDEDE

İşaretler 3

HİLAL YILDIZ İŞARETİ



Hilal, yıldız:Bu resimlerin içinde “+” işareti varsa resmin yanında gömü olabilir. Tek başına hilal işareti mezar anlamındadır.Ağzının açık kısmı yönünde araştırma yapmalısınız. Tek başına yıldız işareti fazlaca kullanılmamasına rağmen, açık anlamını taşımaktadır. İşaretin bulunduğu arazide yakınındaki düzlük arazide araştırma yapmalısınız. Ay ve yıldız birlikte işaret olarak yapılmışsa, ermenilerin kullanmış olma olasılığı bulunmaktadır. Ülkemizde ki bazı köprü ve kemer ayaklarına yaptıkları görülmüş ve yakınlarından gömülerin çıktığıda bilinmektedir.





HORASAN KAYA




HORASAN : silisi,mil,kireç,yumurta akı,bazı maden tozları ,cam tozlarıile mermer karışımında elde edilen bir çeşit yapı işlerinden kullanılan malzemedir. Bu harcın içine boyada katılarak istenilen her reng verilerek orjinal kayadan ayırt etmek çok zordur.
SİLİS: Kum, çakmaktaşı, kuvars gibi silisyumun oksijenli bileşimlerine verilen ad.
MİL:Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımıdır.

Bu yukarıda bahsedilen horasan tamamen değerli şeylerin toprak altına veya kaya içlerine saklanmasında kullanılmıştır.Bu çeşit define saklama amaclı yapılmış horasanda yine 2 çeşittir.birincisi kapak olarak yapılan ikincisi bu kapağı kayaya tutturmak için yapılmış olan sıvasıdır.Yukarıdaki resimde gördüğünüz bir kapak horasanıdır dikkatli bakarsanız 2 renkli olduğunu görürsünüz.Dış yüzey kısmını ana kaya rengi yapılırki fark edilmesin resme bakarsanız ana kaya rengi kum rengi olduğunda aynı renk yapılmış iç kısmı ise mavimsi bir renktir.
bu horasanı kırmak çok zordur buna balyoz vursanız otomobil lastiğine vurmuş gibi geri teper.hilti ile kırmaya kalksanız murç kızarır dakikalar sonra çok küçük bir parça koparırsınız.böyle bir durumda yapılması gereken teknolojiden faydalanmak AKFİL FRACT.AG
kullanmak delik deleceksiniz ve bu malzemeyi içine döküp kırılmasını bekleyeceksiniz

sıva olarak kullanılan horasanı ise zorda olsa hilti ile kırmak mümkündür.

Birde geçmiş uygarlıkların yapılarında kullandıkları horasan tipi vardır.aşağıda bu horasan hakkında bilgiler yer almaktadır:
"Tuğla kırığı ve kireç kullanılarak hazırlanan horasan harcı ve sıvaları tarihi yapıların inşasında kullanılan en önemli bağlayıcı malzemelerdendir. Tarihi yapıların korunmasına yönelik yapılacak müdahalelerden önce bunların özelliklerinin bilinmesi ve bu özelliklere sahip harç ve sıva üretilerek koruma çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Çimento gibi bilinçsizce seçilen malzemelerle yapılan müdahaleler, tarihi yapıların bozulma sorunlarını artırmaktadır. Bu nedenle, çok sayıda araştırmacı tarihi yapılarda kullanılan harç ve sıvaların özellikleri üzerine çalışmıştır. Bu çalışmalar Eric Hansen ve arkadaşları (2003) tarafından toplanmış ve sınıflandırılmıştır. Bu bibliyografya, konu ile ilgili araştırma yapanlar için önemli bir kaynaktır.Horasan harçlarının özellikleri birçok tarihi yapıdan alınan örneklerde incelenmiştir. Bunlardan Rodos, Venedik ve Girit’teki bazı Bizans ve daha geç dönem yapıları ile İstanbul’da Ayasofya’da kullanılan horasan harçlarının, kireç/ tuğla tozu oranlarınn 1:4 ile 1:2 arasında değiştiği saptanmıştır. Bu harçların XRD analizlerinden bağlayıcı malzemenin, kirecin karbonatlaşması sonucu oluşan kalsit kristalleri ve tuğla tozu ile kirecin reaksiyonu sonucu oluşan kalsiyum, silikat ve alüminat hidratlardan oluştuğu gözlenmiştir. Bu örneklerin 200-600 °C da kalsiyum silika ve alümina hidratlarda bulunan su kaybından ve 700-900 °C da kalsitte bulunan karbondioksit kaybından meydana gelen ağırlık azalmalarının oranlarından, harçların hidrolik özellikleri hakkında bilgi edinilmektedir.Agrega olarak kullanılan tuğlaların yoğunlukları; kireç taşı, granit, bazalt vb. agregalardan daha düşüktür. Bu nedenle, horasan harçları daha hafif ve daha yüksek çekme dayanımına sahiptir. Ayasofya’nın kubbesinde kullanılan horasan harçları bu durumu örneklemektedir. Horasan harçlarının yanısıra kubbede kullanılan yapı tuğlaların da çok gözenekli ve düşük yoğunlukta olması kubbenin depreme daha dayanıklı olmasını sağlamaktadır.Ülkemizde horasan harçları ve sıvaları üzerine yapılmış çalışmalar sınırlı sayıdadır.Konu ile ilgili ilk çalışma, Süheyl Akman ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, Bizans devrinden kalma bir sarnıçta kullanılan horasan harçlarının basma dayanım değerleri belirlenmiş ve onarım amaçlı horasan harçları üretilerek bunların basma dayanım özellikleri incelenmiştir. Bu çalışma, aynı zamanda horasan harçlarıyla ilgili eski yazılı kaynakları içermesi açısından da önemli bir çalışmadır. Horasan harcı ve sıvaları üzerine daha sonra yapılan çalışmalarda, bazı tarihi yapılardan toplanan örneklerin fiziksel özellikleri, kullanılan hammadde oranları belirlenmiş ve laboratuvar koşullarında horasan harcı üretilmiştir. Onarım amaçlı horasan harcı hazırlamaya yönelik olan çalışmaların kısa süreli olması ve kireç ile karıştırılan tuğlaların doğru seçilememesinden dolayı amacına ulaştığını söylemek güçtür.Osmanlı döneminde horasan harcı hazırlamada kullanılacak tuğlaların yeni ve iyi pişirilmiş olması koşulu şartnamelerde belirtilmiştir. Bize göre, buradaki iyi pişirilme, tuğlanın hammaddesi olan killerin tamamının amorf hale dönüşümün sağlanmasının gerekliliği ile açıklanabilir. En fazla amorf malzemenin elde edildiği sıcaklığın 550-600 °C da gerçekleştiği bilinmektedir. Yeni pişirilmiş olması ise tuğlanın su ile temas etmeden kullanılarak reaktifliğini yitirmemesinin gerekliliği ile açıklanabilir.Çünkü, su ile aktif hale gelen amorf silikalar, silisik asit üreterek tuğlada olması muhtemel karbonatlarla reaksiyona girerek reaktifliklerini yitirmektedir. Bu koşulların eski şartnamelerde yer alması, horasan harcı ve sıvası hazırlanması ile ilgili oluşan yılların deneyimini ve birikimini ifade etmektedir. Bu birikim, çimentonun yapı malzemesi olarak kullanılmaya başlanması ile birlikte yok olmuştur.Konuyla ilgili, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde TÜBİTAK tarafından desteklenen bir çalışma başlatılmıştır. Bu çalışmada tarihi horasan harcı ve sıvalarında kullanılan tuğlaların puzolanik özellikleri araştırılarak, onarımlar için hazırlanacak yeni horasan harcı ve sıvalarında kullanılacak tuğla malzemelerin özellikleri belirlenecektir.Çalışma kapsamında, daha önce temel fiziksel özellikleri belirlenmiş üç tarihi hamam yapısından toplanan harç ve sıvalarda kullanılan tuğlalar incelenmektedir. Bu yapılar; 14. yüzyıl yapılarından Bursa’da bulunan Ördekli Hamamı ile 15. yüzyıl yapılarından Edirne’de bulunan Saray ve Beylerbeyi Hamamlarıdır.İncelenen horasan harcı ve sıvalarında kullanılan kireç ve tuğla kırıkları oranları 1/1 ve 1/2 arasında değişmektedir. Harçlarda kullanılan tuğla kırıklarının boyutlarının sıva katmanlarında kullanılandan daha büyük olduğu görülmüştür. Örneklerin dokuları incelendiğinde, kireç ile tuğla kırıklarının birbirine iyi bağlandıkları gözlenmektedir. Bu, kireç ile tuğla kırıklarının çok iyi karıştırıldıklarını göstermektedir. Aynı şekilde horasan harçları ile yapıda kullanılan tuğlalar da birbirlerine iyi bir şekilde bağlanmıştır. Horasan harcı ve sıvaları hidrolik özelliklerinden dolayı suya karşı dayanıklıdır. Hamam yapılarındaki sıvalar, su ile doğrudan veya yüksek nemin duvarlarda yoğunlaşması sonucunda sürekli temas halindedir. Sıvanın yapısında bulunan kalkerleşmşl kireç (CaCO3), gözenek suyunun içinde çözülmekte ve yeniden çökelmektedir. Bu süreçte, sıva tabakası bozulmaya uğrayarak tabakalara ayrışmasına karşın, çöken kalsiyum karbonat sayesinde kopmamaktadır. Bu gözlemler, horasan harcı ve sıvalarının ıslak mekânlar için kullanılabilecek en uygun malzemeler olduğunu göstermektedir.Tuğla kırıkları içinde bulunan amorf yapılar kireç ile reaksiyona girerek kalsiyum silikat hidratları ve kalsiyum alüminat hidratları oluşturmaktadır. İncelenen örneklerde bu oluşumların saptanması kullanılan tuğla kırıklarının puzolanik özelliğe sahip olduğunu göstermektedir. Bu ürünler harcın basma dayanımını artırmaktadırlar.Çalışma sürecinde Saray Hamamı’ndan alınan bazı geç dönem horasan sıva örneklerinin daha fazla bozulmaya uğradıkları gözlenmiştir. Bu bozulmanın sıvalarda oluşan etringit kristallerinden kaynaklandığı saptanmıştır. Etringit kristalleri, alçının varlığında yüksek sıcaklıklarda ve nemde tuğla içinde bulunan metakaolin ile kirecin reaksiyonu sonucu oluşmaktadır. Bu gözlem, alçı katılan horasan sıvaların, hamam sıvası olarak kullanılmasının uygun olmadığını göstermektedir. "



İBRİK İŞARETİ






İbrik: Su veya gölet kenarlarındaki taşlara çizilmiş İbrik figürü su kenarında ve genelde çizilen taş çevresinde para olduğunu ifade eder. Ama bu para büyük değildir. Eski ermeni evleri cephelerinde, çeşme kenarlarında yapıldıklarıda görülmüştür. İbriğin genellikle ucu yön vermiştir. Gömü hemen yakınındadır.

başka yorum:ibriğin su akan kısmı ölçülür ibriğin ucunun gösterdiği istikamette ve ibriğin ucunun kalınlığı kadar derinlikte uç kalınlığı çıkan cm x 10cm dir.




İNSAN ADAM




Adam:Kaya üzerinde elinde başak, şimşek v.s tutuyorsa, sakallıysa ve etek giymişse Hitit Tanrısı tasviridir. Gömü işareti değildir. Tarihi eserdir. Tahrip etmeyiniz. Geçmiş tarihte yol kenarlarına yapılmış ve yolu ifade ettiği bilinmektedir. Kaya bloklarında yapılmış kabartma adam sembolleri ise, kral veya lider mezarını (kaya mezarı) ifade edebilir.Uygarlıklara ait olduğundan define işareti değildir.Durumu müzeye bilgi vermelisiniz. Bunların haricinde ki adam işaretleri gömü işaretleride girmektedir.Çizim veya kabartma olabilir. Çizimde çizgiler yön verebilmekte,kabartmada ise farklılık gösteren tarafı yön vermektedir







KALP İŞARETİ









“Kalp sembolü” bazı define tabirlerine göre altın anlamına gelir. Kalp sembolleri bütün olabileceği gibi üzerinde değişik şekiller bulunabilir ve parçalara ayrılmış olabilirler. İşte bazı örnekler :



#1 Bu kalbin ana gövdesinin üst yuvarlak kısmının bir çizgi ile ayrılmış veya çatlatılarak ayrılmış semboldür. Bu şekildeki bir kalp bize değişik mesajlar verebilir. Bunlardan birincisi ölüm tuzaklarıdır. Eğer bu uyarıyı dikkate almazsanız bir tehlike sizi bekliyor demektir.




#2 Bu kalbin üzerinde kalbi ortadan ikiye bölen yıldırım, şimşek işareti vardır. Bu işarete çok dikkat edin, yıldırımın yönü tuzak veya tuzakların bulunduğu yeri işaret eder. Bu işaretin gösterdiği yönde araştırmalarınızı dikkatli yapın.




#3 Bu kalbin alt kısmı kalbin ana gövdesinden ayrılmıştır. Bu sadece ileride ölüm tuzakları vardır anlamına gelmez, fakat alt ucunun gösterdiği yönde sadece bu işarete mahsus bir tuzak olduğunu gösterebilir.




#4 Bu kalp üzerindeki işaretler kalbin ortadan ikiye ayrıldığını, kırıldığını gösterir. Bu işaret size tuzağın yakında olduğu uyarısını verir, fakat üzerinde tuzağın yönü ve yeri hakkında herhangi bir işaret göstermez.




#5 Bu kalp sembolü ise bir başka yönü belli olmayan tuzağı gösteren işarettir.




Bazı yabancı yorumcular işaretlerin ve sembollerin sadece bu kalplerin üzerinde olmayacağını, etraflarında da işaretler olabileceğini belirtmişlerdir. Mesela kalbin üst yan taraflarındaki yuvarlak kısımdaki kırığın olduğu yönde başka işaretlerin veya tuzağın olabileceğini söylemişlerdir.
Küçük bir nokta, küçük bir delik bile tuzağın olduğu yönü gösterebilir. Ve aynı zamanda el ile bastırılmış veya üzerine basılmış küçük bir taş bile tuzağı faaliyete geçirebilir. Bu tuzaklarda zehirli hava, su, zehir, zehirli yılanlar veya akrepler olabilir. Bu tuzaklarda büyük uzun bir boşluktan düşebilir veya zehirli hava, zehir, su, v.b. direkt olarak üzerinize gelebilir.

Bu kalpler aynı zamanda haritalar üzerinde de gösterilebilirler. Hazineye yaklaşıldığında onları bekleyen tuzakları haritayı okuyan kişiye anlatır. Tuzaklar gizlenmiş olan girişin 200 ft. Kadar bir daire içerisinde bulunabilir.

 




KAPLUNBAĞA İŞATİ



İster oyma ve isterse kabartma resim olsun; kaplumbağanın şekil olarak ifade ettiği görüntü çok önemlidir. Hayvanlara ait resimler kullanılırken, hayvana ait özellikler ön planda tutulur ve çözümler o mantıkla yapılır. Kaplumbağa, bize hazinenin olduğu yeri, yönü hakkında bilgi verir. Kaplumbağanın üzerindeki işaretler, etrafındaki işaretler, kaplumbağanın yönü, ayaklarının yönleri çok dikkatli incelenmelidir. Aşağıda verilen kaplumbağa çizimleri de birbirinden farklı olup hepsinin anlamları değişik olayları ifade eder. Etraftaki düz bir taşın altında gömü olabilir.
 

 
1-Kaplumbağa dinsel bir öğe olup sırtınına ltıgen oluşu ile sonsuzluğu vurgulamaktadır. Kaplumbağanın gösterildiği her alanda mutlaka bir tünel, dehliz veya uzun giden bir mağara vardır.
 

 
2-Kaplumbağa çok büyükse malı altındadır. Taş yığma mezar olup Lidyalılara aittir.
 

 
3-Kafası kabuğunun altında ise sert bir cisimle kırılması önerilir. İçinden çıkması muhtemel 3 adet yumurtaya benzer cisim atılmamalı. Değerlidir.
 

 
4-Kaplumbağanı geliş veya gidiş istikametinde su pınar,kaynak aranmalı ve bu su kaynaklarının önünde kesme düz bir taş var ise altına bakılmalı.
 





5-kaplumbağlar 2ye ayrılır su kaplun bağsı kara kaplunbağsı su kaplunbağsının kuyruğu vardır yüz metre arasın kuyu vardır.
 
kara kaplumbağsı:kuyruğu yoktur.en fazla 9 metre civarında sin yada oda mezarı vardır"kabartma ise"yunanlılardan kalmadır
 




KAPLUMBAĞA NEYİ SİMGELİYOR?

 
kaplumbaga ısaretı cevreye duyarlı bır ısarettır ve cevreyle bagımlıdır, eskı tarıhlerden bu yana bır cok kavımlerce kullanımıstır ve kabugu uzerınede cesıtlı sekıller cızılmıstır ve bu dogrultuda gelecegı temsılen yapılmıstır ozellıkle hac fıgurlu kaplumbagalar cogunlukla mezarı vermıstır.
 

 
Eskı caglardan bu yana her hayvanın her medenıyetce farklı bır degerı ve deırnlemesıne manaları vardırıste bu mantıgı yakalayabılmektır marıfet.
 

 
Bu açıdan bakarsak bizdeki kaplumbağa neleri çağrıştırıyor?
 

 
Kaplumbağa en başta azmin zaferini çağrıştırıyor. bu yonuyle malının derınde olabılecegı ve zorlu bır mantık muhasebesıne bızlerı goturecegı uzerıne cızılmıs fıgurlerın ınsan zekasını zorluyraka ancak nokta tespıtınde bulunuabılecegını verır,
 

 
Kaplumbağa evini sırtında taşıyan bir hayvandır. Kimseye muhtaç olmayan ve dünya malı altında da ezilmeyen bir varlıktır bu yonuyle hıc ummadıgınız onemsemedıngınız bır dıkılı tas yahut basıt gıbı duran ama cok saglam beslenılmıs basıt gorunumlu bır kaya altında yahut yıne bır kayanın ıcerısıne yapılmıs zulada malını barındırabılecektır.
 

 
Kaplumbağa bilgeliğin sembolüdür. Uzun yaşayanın tecrübesi de çok olur. Hayatı bir kitap gibi okuyabilen insanlar, yaşadıklarından da ders çıkarmışlarsa bilge olurlar. Kaplumbağa da uzun yaşamı sayesinde insanlar tarafından bilgeliğin sembolü olarak kabul edilmiştir. bu yonuyle yukarıdada ızah ettıgım gıbı ancak cok tecrubelı bır kardesımız malına ulasabılır
 

 
genel ıtıbarıyle su kaya ve toprak ucgenının bır arada bulundugu yerlerde kapak aranmalıdır. bu durumu dırek verebılecegı gıbı yardımcı ıkıncıl ısaretler sayesındede verebılır ornek bır ; yılan fıguru.
 

 
Kaplumbağa aynı zamanda sadakatin sembolüdür. Romalılar yaptıkları yeminlere sadık olacaklarını kaplumbağa figürü kullanarak muhataplarına anlatırlarmış ve bunu kabugun uzerındekı hac fıgurlerıylede teyıt etmıslerdır. ( dıkkat tılsımlıdır)
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol