BİZDEDE

Üzüm Sirkesi Yapımı

ÜZÜM SİRKESİ YAPIMI:

Tatlı olduğu halde sofraya çıkarılamayacak kadar gösterişsiz ve bozuk olan üzümlerden şıra ve pekmez yapılabilir. Ezik, büzük, çürümüş ve tatsız üzümlerden ise sirke yapmak mümkündür.
Sirke evlerimizde aranılan, kullanılan maddelerden biridir. En iyi sirke üzümden yapılır. Sirke; üzüm suyunun yani şıranın ekşimesinden, mayalanmasından meydana gelir.
İspirtolu herhangi bir sıvı, açıkta havayla temas edince asit asetik özel ekşime mayasıyla mayalanıp sirkeleşir.
Sıvının yüzeyinde beyazımtırak ince ve yarı sıvı bir kabuk belirir ki buna "sirke çiçeği" denir.
Üzümden gayrı elma, dut, erik gibi başka meyvelerden de sirki yapmak mümkün ise de en makbulü yukarıda da belirttiğimiz gibi üzüm sirkesidir.
"Keskin sirke küpüne zarar" ata sözünden de anlaşılacağı gibi sirke küpte durmaz. Keskinliğiyle küpü çatlatır ve akıp gider. Onun için evlerinde sirke yapmak isteyenler her şeyden önce küçük bir tahta fıçı sağlamalıdırlar.
Bu fıçıyı kullanmadan önce sodalı suyla iyice yıkamak gerekir. Sodalı suyla iyice yıkadıktan sonra fıçı bol akarsuda bir süre tutulur. Sonra temiz bir yerde iyice kurutulur.
Fıçının içi kuruyunca buna bir şişe kadar ekşimeye yüz tutmuş keskin sirke konur. İçindeki karışımın her yerine bulaşması için vakit vakit çalkalanılan veya sağa, sola çevrilen fıçı, iki veya üç gün böyle bırakılır. Bu sürenin sonunda içindeki sirke süzülerek şişelere doldurulur ve kullanılmak üzere bir kenara kaldırılır.
Fıçı ise artık sirke fıçısı olmuştur. Artık bu fıçıyla sirke yapılabilir.
Bahçeden toplanılan veya çarşıdan alınan yaralı, bereli üzüm tanelerinin sıkılmasıyla elde edilecek sudan şıra elde edilecekse bu sular bir kapta toplanır. Geriye kalan posa atılmaz ve şıra yapımına elvermeyen ezik, çürük üzüm tanelerinin sularıyle birlikte güneşli veya sıcak bir yerde tutulan fıçıya doldurulur.
Aradan iki gün geçtikten sonra posayı örtecek kadar ılık su katılır. Fıçının üstü kapatılır ve vakit vakit içindekiler karıştırılarak 15 gün böylece bırakılır. Bu sürenin sonunda fıçıya içindeki suyun yarısı kadar daha katılır ve 25 gün daha beklenir. Kırk günün sonunda sirke olmuştur.
Fıçıdaki sirke süzülerek şişelere doldurulur.
Kalan cibre yani posa gene fıçıya konur, üstüne bir şişe sirke döküldükten sonra fıçı ağzına kadar ılık suyla doldurulur ve ağzı örtülür. 30 - 35 gün sonra sirke hazırdır. Böylece üzüm posalarından birkaç defa sirke elde etmek mümkündür.

Yaş üzümden olduğu gibi kuru üzümden de sirke yapmak mümkündür. Bunun için kuru üzüm, kendi ağırlığının dört misli suyla kaynatılır. Sonra bu şekersiz hoşaf fıçıya konur ve bir - iki gün 25 - 30 derece sıcak olan bir yerde tutulur. Şekersiz hoşafta bir kaynama başlayınca (iki günde bu kaynama başlamamışla bir - iki gün daha beklenebilir) fıçıya yeteri kadar ılık su katılır.
Vakit vakit karıştırarak fıçıdakiler 25 - 30 gün bir kenarda tutulur. Bu süre sonunda sirke olmuştur. Süzülerek şişelere alınır.
Kalan posaya elde edilen sirkeden bir şişe kadarıyle gerekli miktarda ılık su katılır ve gene fıçı sıcakça bir yerde 25 - 30 gün tutulur.


ÜZÜM SİRKESİ:

üzümleri yıkadıkan sonra sıkacaksınız olduğu gibi bir kavanoza koyacaksınız.
Madameli - üzüm sirkesi yapımımadameli.com - üzüm sirkesi yapımı
Hani çıkan suyu süzüp posalarını atmayacaksınız olduğu gibi kavanoza koyup içerisine sirke mayası atacak bunu göneşe koyacaksınız.

Kapak kapamayın.Üzerine temiz bir mendil yada kilotlu çorabı gecireceksiniz.

Sirke mayası dediğim şey sirke şişelerinin içinde pelte gibi bir tortu olur o sirke mayasıdır.O pelte gibi olan mayadan şişe içine atacaksınız.Bu arada üzümlerde ufak ufak sinekler olur.Bunlar zararlı değildir.Bu sinekler üzümler sirkeleşmeye başladığında çıkar.Yaklaşık 15 gün gibi sonra üzüm suyunun tadına baktığınızda zaten sirke tadı almış olacaktır.O zaman üzerindeki bezi alın içindeki snekler çıkacaktır.Sonra güzelce süzün afiyetle salatalarınızda tüketin.Bu evde yapılan sirke süzüldükten sonra dahi belli zaman sonra dibinde pelte gibi yine üzüm mayası oluşturacaktır.

SİRKE YAPIMI:
1.Evden bir cam şişe ayarlanır

2.Mutfakta unutmayacağımız bir yere bırakılır

3.Evde daha önce bulunan sirkemizden 1 kaşık bu şişenin içine aktarılır

4.Üzümlerin çürükleri, eziklerini,elmanın yenmeyen ezik yerlerini mevsimine bazen dut bazen armut atılır. Amacım evdeki hiçbirşeyi ziyan etmemek tekrar kullanılabilir duruma getirmek.

5.Su sirkenin kıvamına bağlı olarak kullanılır. İlk anda 1 bardak kullanılabilir fakat sonra benim ki gibi 3 senelik şişede gerek kalmıyor.


SİRKE HASTALIKLARI:

ÇİÇEKLENME:

Çiçek mayaları yüzeyde, önceleri aralıklı, yer yer beyaz adacıklar yaparlar.Zamanla bunlar birleşerek sarımsı beyaz renkte kırışık bir zar meydana getiriler.Çiçek mayalarının çalışmaları önlenmezse ortamdaki sirke asitini parçalayarak su ve karbondiokside ayırırlar.Sirke yavanlaşır, su gibi olur.

Çiçek bakterileri az havalı ve sıcak yerlerde faaliyette bulunurlar.Sirke bakterilerinin bunlara karşı faaliyetini arttırmak için mümkün olduğu kadar sirkenin havaya karşı yüzeyi genişletilmelidir.Yani derinliği az, geniş kaplarda sirkeleştirme yapılmalıdır.Bir de sirkeleştirmenin başında şaraba %20-25 oranında keskin sirke katılmalıdır.

Çiçeklenme olan şarabın üst kısmındaki zar taşırıldıktan sonra mayalık sirke ilave edilmelidir.En iyisi sirkeli şaraplar dinlenme sırasında tam dolu ve ağzı sıkıca kapalı kaplarda dinlendirilmelidir.

ZARARLI SİRKE BAKTERİLERİNİN FAALİYETİ:

Bazen yabani sirke bakterileri de sirkenin bozulmasına ve bulanmasına sebep olurlar.Bunların başında "Acetobacter xylium" gelir.Bu bakteri olgunlaşmış sirkelerin ağzı açıkta bırakılırsa, ya dipte kalın yapışkan bir tortu veya yüzeyde kalın bir zar meydana getirirek sirkeyi bulandırır.Kırmızı renkli sirkelerin renginide soldururlar.

Bu gibi bozulmaların önüne geçmek için olgun sirkeler iyice dolu olarak kapalı kaplarda saklanmalı, sirke pastörize edilmeli, kükürt gazı ile kükürtlenmeli.
SİRKE SİNEKLERİ:

Sirke sinekleri, sirke ve cibrenin bulunduğu yerlerde hemen kendilerini gösterirler.Bu sinekler küçük yapıda olup gözleri kırmızı, başları kırmızı esmer ve vücutları ise sarımtırak renktedir.Sirke sinekleri, sirke bakterilerini yiyerek beslenirler.Ağzı ve hava delikleri açık sirkeleşme kaplarında sirke anasının oluşmasına engel olurlar,sirkeleşmeyi geciktirirler.

Sirke sineklerinin faaliyetlerine engel olmak için sirkeleştirme kaplarının havalandırma yerlerine ince tel kafesler veya tülbent örtülmeli, sirkehanede öldürücü ilaçlarla filitleme yapılmalıdır.

SİRKE SOLUCANLARI:

Sirke solucanlarına özellikle bulanık pastörize edilmemiş ve kükürtlenmemiş sirkelerde rastlanır. 1.5-2 mm. uzunlukta beyaz, pembe renkli iplik şeklinde görülürler.Şişedeki sirkelerin üst kısımlarında yüzerler.İnsanlar için zararlı değillerdir.Fakat görünüşü bozar.Önlemek için sirke süzülüp pastörize edilmelidir

Sirke başta üzüm olmak üzere bütün meyvelerden yapılabilir. Sirke yapımında çürük,ezik,bereli meyveler kullanılabilir.

Sert meyveler iyice parçalanır üzüm öylece kullanılır. Cam kaba konan ürünün üzerin bir miktar su ilave edilir ağzı sıkıca kapatılır. 25-30 derecede bir hafta bekletilir. Sonra süzülür böylece meyve şırası elde edilir.

Bu şıra tekrar cam kaba konur. Evdeki sirkeden bir miktar ilave edilirse daha çabuk sirke elde ederiz. bir birbuçuk ay bekletilir. Sonra dinlendirmeye alınır maksat bulanıklığın dibe çökmesini sağlamak berrak bir sirke elde etmektir.

Sirke anası denen zar dibe çökmeli. Tadına bakılır şeker tadı yok ve ekşi ise olmuş demektir. Berraklaşan sirke bu sefer bez torbalardan süzülür şişelere doldurulur. Şişenin içine hava girmemelidir. Yoksa sirke bulanır ekşiliği azalır tadı bozulur.


Üzüm, elma, armut, dut, kayısı, erik gibi meyveler özelliklerine göre ezilerek sıkıştırılır, şıraları elde edilir. Şıraları arzu edilen maksada göre kullanılır. Geriye kalan posaları küp veya fıcı içine yarıya kadar doldurulur. Yarısı kadar da su ilave edilir, üstü hafifçe örtülür. Birkaç gün içinde posa içindeki şeker alkole dönüşür. Böylece sıcakta kendi kendine sirkeleşme olur. Fakat bazen alkol derecesi az olması nedeniyle sirkeleşmeden evvel çiçeklenme olarak bozulabilir. Çiçeklenmeyi önlemek için ihtimar bittikten sonra 5-6 kg. kadar sirke ilave edilir. Böylece hem çiçeklenmenin önüne geçilmiş olunur, hem de sirkeleşme daha çabuk olur. Bu usül köylerde çok kullanılır. Elde edilen sirke de kuvvetli ve nefis olmaz. Şırada yabancı mayalar bulunduğundan ihtimar her zaman iyi olmaz. En iyisi saf maya katmaktır.

Kuru meyvelerden sirke yapılması:

Kuru üzüm, incir, dut vb. Sirke imaline çok elverişlidir. Satışa gelmeyen meyveler seçilir. Sirke imali hepsinde aynıdır. Hammedde incir gibi iri ve kalın ise parçalanır ve ezilir.

Kuru üzümden sirke yapmak:

Kuru üzümler, bir tarafı açık fıçıya konur. Üzerine üç misli kaynar su ilave edilir. Üzüm taneleri bu suyu emerek yumuşar ve şişer. 1-2 gün içinde taze üzüm halini alır. Üzümün içindeki şeker suya geçer. Üzümler şekerli su ile beraber presten geçirilerek şırası alınır. Preste kalana biraz daha su ilave edilerek kalan şekerin de suya geçmesi sağlanır. Elde edilen şıralar birbirine karıştırılarak 5 dakika kadar kaynatılır. 10-20 dereceye kadar soğuduktan sonra %1-2 nispetinde şarap mayası ile mayalanır. 10-15 gün içinde ihtimar devam eder. Elde edilen kuru üzüm şarabı dinlendirildikten sonra kaşıkla sirke mayası katılarak sirke kurulur.


Cibreden sirke yapmak:

Yaş üzüm ve meyvelerden şarap, pekmez, şıra yapıldıktan sonra, geride kalan posalara ılık su ilave edilir. Ağzına bir örtü veya kapak kapatılır. Kendi haline bırakılır. Posadaki şeker suya geçer. Mayalar şekeri parçalayarak alkol meydana gelir. İhtimar bittikten sonra posaları ayırmadan kabın ağzı açılarak kaptaki sıvının 1/5’i nisbetinde iyi kalitede sirke ilave edilir. İyice karıştırılarak üzeri örtülür. Arasıra küp veya fıçının içindeki sıvıya, çiçeklenme olup olmadığına bakılarak muayene edilir. 3-4 haftada sirkeleşme olur. Presten geçirilerek iyice sıkılır. Elde edilen sirke şişe, damacana ve fıçılara doldurularak serin yerlerde dinlendirilir. Bu şekilde cibreden sirke yapma posaların yardımı ile kısa zamanda posa ve çekirdeklerden sirkeye bir miktar tanen geçtiğinden lezzeti çabuk bozulur. Bunu önlemek için alkol ihtimarı biter bitmez, posalar presten ve torbalardan geçirilerek süzülür. Elde edilen alkollü sıvı sirke ile karıştırılarak sirkeleşmeye terk edilir. Sirkeleşme daha uzun zamanda olur. Fakat burukluk olmaz.


EVDE ELMA SİRKESİ NASIL HAZIRLANIR

NERELERDE KULLANILIR



Sirke yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış elmalarıdır. Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye ayrı bir lezzet katar. Sirke yapımında kaçınılması gereken elma türleriyse ham ve ekşi olanlardır. Sirke yapımında dikkat edilecek en önemli konuysa hijyendir.

Elmalar yıkandıktan sonra, kullanılacak malzeme ve kavanozlar sıcak suyla iyice yıkanmalıdır. Elmalar küçük parçalara ayrıldıktan sonra preslenerek veya katı meyve sıkacağından geçirilerek suları çıkarılır. Meyve suyundaki şeker fermantasyona uğrayarak önce alkole, sonra ise asetik bakterilerinin yaptığı fermantasyonla asetik asite, yani sirkeye dönüşür.

Sirke yapımında iki faktör çok önemlidir; bakterilerin verimli çalışmasını sağlayacak sıcaklık ve oksijen (havalanma). Havayla teması arttırmak için mümkün olduğunca geniş ağızlı ve sığ bir kavanoz seçilir. Meyve suyu, üstte boşluk kalacak şekilde kavanoza doldurulduktan sonra, meyve sineğinin geçemeyeceği, fakat havalanmanın sağlanabileceği temiz bir bez/tülbentle kavanozun ağzı kapatılır. Günde bir kez karıştırarak havalanmayı sağlamak sirkeleşmeyi hızlandırır. Sirkeleşme için ılık ( 15-25 C ) bir ortam tercih edilir ve kavanozlar güneş ışığından uzak, loş bir yerde saklanır. Kullanılacak kaplar cam veya ahşap olmalıdır, metal kap tavsiye edilmez. Yapım sırasında sirkeleşmeyi hızlandırmak için daha önce yapılan doğal elma sirkesi katılabilir.

Sirke, seçilen elma türü ve koşullara göre üç- altı hafta içinde oluşur. Sirke kokusu alınmaya başlandığından itibaren, her gün tadarak istenilen tat ve asit derecesi (yüzde 4-8 asit oranı) elde edilene kadar işleme devam edilir. Elde edilen sirke fermantasyonun devamını engellemek için birkaç kat tülbentten, kahve filtresi vb. filtrelerden veya süzme yoğurt kesesinden geçirilerek iyice süzülür. Böylece meyve kalıntılarından arındırılır. Hava almasına olanak vermeyen ince uzun şişelere, tam dolacak şekilde aktarıldıktan sonra serin, loş, güneş ışığı almayan bir yerde saklanır.

Ne kadar süzersek süzelim, ev koşullarında doğal elma sirkelerinde fermantasyon tam olarak durdurulamaz; şişede, şifai özelliklerinin göstergesi olan yumuşak kaygan yapısıyla deniz anasını andıran düz bir tabaka oluşur. Bu tabaka bakterilerin atıklarından oluşur ve sirke kullanılacağı zaman atılır. Doğal sirkeler rafine olanlara göre daha bulanıktır. Fakat pastörize veya damıtılarak üretilen rafine elma sirkeleri, yüksek sıcaklıklardan ötürü, ona şifai özellikleri kazandıran enzimler, mineral maddeler, vitaminler, pektin, malik ve tartarik asitler açısından fakirleşir, bir kısmını tamamen yitirir.

Kullanıldığı yerler

Hazırladığımız sirkeleri salatalarda, çorbalarda vs. aroma vermek amacıyla kullanabiliriz.

Şifa amaçlı kullanmak için; bir bardak suya 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 1-2 tatlı kaşığı bal katarak, günde 3 kez, mümkünse yemeklerden önce (fazla kilo problemi için de etkili olan elma sirkesi bu amaçla kullanılacaksa mutlaka yemeklerden önce alınmalıdır) kullanılır.

Elma sirkesi koruyucu sağlık amacıyla, sürekli olarak günde enaz bir kez sabahları açken alınmalıdır. İyileştirici özellikleri



Besinlerin verimli kullanımını, metabolizmanın sağlıklı işleyişini, vücudun asit alkali dengesini korumasını sağlar. Kalsiyumun daha verimli kullanımını sağlayıp, bir yandan kemiklerin yeniden gerekli kalsiyumu almasını desteklerken, bir yandan da eklemlerdeki kalsiyum birikimini kırar. Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve sıkıntılara son verir. Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur. Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar. Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu detoksifiye eder, yağlı-mukus kalıntıları parçalar. İçerdiği yoğun potasyum sayesinde hücre büyümesini destekler. Soğuk algınlıklarında, boğaz enfeksiyonlarında, bronşitte içilebilir ya da buhusu yapılır. İdrar yolları enfeksiyonlarında, sindirim bozukluklarında, kramplarda, yaban arısı sokmasında, saçta kepekte, uyku bozukluklarında, kulak çınlamasında da kullanılır.

Gelelim, yazımızın başında doğal şifa kaynağı olarak nitelendirdiğimiz sirkenin bazı yararlarına:

Sebze ve meyveler, mikroplarından temizlemek için, sirkeli su ile yıkanır. Boğaz ağrılarında, sirkeyle gargara yapılır. Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilir. Su ile kaynatılıp buharına durulursa baş ağrısı, astım ve cilt lekelerine faydalıdır. Kaşıntılara ve cilt çatlaklarına sirke sürülür. Sirkeli bez, mide üzerine konursa, bulantı ve kusmayı önler. Sirkeli bez varislere de faydalıdır. Sirke orta dereceli yanıklarda da kullanılır. Nasırların ve sertliklerin üzerine sirkeyle ıslatılmış ekmek konulur. Güneş yanığına sürülürse faydalıdır. Kepekli ve mat saçlar için durulama suyuna sirke ilave edilir. Cildi yumuşatmak, parlatmak için banyo suyuna bir miktar sirke katılır. Siğillere, sirke döküp üzerine kabartma tozu serpilir ve 15 dakika sonra toz silkelenir. Bal karıştırılmış sirkeli su her gün içilirse, düzenli kilo verilebilir. Sirke, ateş düşürücü, vücuda sakinlik ve ferahlık verici en zararsız maddedir. Ferahlatıcı kokusu sayesinde, baygınlıklarda hastayı uyandırıcı tesire sahiptir. Kanı sulandırır. Safrayı keserek, safra akıntısını düzenler. Kanamaları kısa zamanda kestiği bazı kaynaklarda belirtilmektedir. Hıçkırıkların giderilmesine yardım eder. (Sirke suyuna batırılmış bir parça şeker, yavaş yavaş emilir.) Sirke ile yapılacak gargara diş etlerini ve dişleri sağlığa kavuşturur. Sinemekiyle kaynatılıp içildiği takdirde, kabızlığa iyi geldiği kaynaklarda geçmektedir. Lavabo banyo gibi sert zeminler sirkeyle silinir. Patatesin pişirme suyuna bir kaşık sirke koyun. Hem rengi sapsarı kalır, hem daha lezzetli olur.

SİRKE YAPIMI:

 Sirke
SİRKE, yemek ve salatalarımıza çeşni veren, ayrıca turşu yapımında kullanılan ekşi (asitli) bir maddedir.
Ekşimiş üzüm ve elma suyu demek olan sirkede bol miktarda C vitaminiyle bazı madeni tuzlar bulunur. Bu yüzden sirkenin besin değeri yüksektir ve vücudumuza çok faydası vardır.
Sirkede yüzde 6-7 oranında asetikasit (sirke ruhu) mevcuttur. Bilhassa bu sirke asidi; iştah açar, sindirim salgıların artırıp hazmı kolaylaştıran ve sirkeye ferahlatıcı hoş kokusunu veren maddedir.
Yapılışı:
Tabii sirke, elma veya üzüm suyunun 15 gün kadar bir kapta üstüne tülbent örtülerek bekletilmesi ve süzülmesiyle elde edilir. Böylece meyve kalıntılarından arındırılır. Hava almasına imkân vermeyen şişelere tam dolacak şekilde aktarıldıktan sonra serin, loş ve güneş ışığı almayan bir mekânda saklanır.
Kullanıldığı yerler
Sirkenin tam bir şifa kaynağı olduğu günümüzde anlaşılmıştır ve hayatımız için önem arz eden çok sayıda mineral ve vitaminleri ihtiva ettiği bilinmektedir.
Şifa amacıyla kullanmak için; bir bardak suya 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 1-2 tatlı kaşığı bal katarak, günde 3 defa, mümkünse yemeklerden önce (fazla kilo problemi için de etkili olan elma sirkesi bu amaçla kullanılacaktır mutlaka) alınmalıdır.
Yine her sabah aç karına bir defa alırsak sağlığımızı korumada faydalıdır.
Sirkeyi salatalarda, çorbalarda vs aroma vermek ve iştah açmak için de kullanabiliriz.



Sağlığımıza faydaları
• Sirke asidi normal dozlarda dahi mikrop öldürücü özelliğe sahiptir. Bu sebeple bazı salğın hastalıklara karşı tıbbi ve ciddi bir tedbir olarak hep tavsiye edilir.
• Yine bağışıklık sistemini güçlendirerek nezle, grip, boğaz ağrıları gibi enfeksiyonlara yakalanmayı engeller.
• Sirke sindirimi kolaylaştırır. Hazımsızlığa iyi gelir. İştahı açar. Bu sebeple birçok yemek ve salatalarda tat ve çeşni için kullanılır.
• Ayrıca barsak gazına ve kabızlığa iyi gelir.
• Sirke mide hararetini giderir. Safrayı keser. Safra rahatsızlıklarına iyi gelir ve safra akıntısını tanzim eder.
• Kalp ve sinirleri kuvvetlendirmede düzenli olarak elma sirkesi—bal karışımı alınması tavsiye edilir. Yine bu karışım muhtevasında olan A ve diğer vitaminlerle görmeyi keskinleştirir.
• Sirke kandaki kolesterolu düşürerek kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu rol oynar. İçerdiği doğal asitler ve enzimlerle kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.
• Elma sirkesi yüksek miktarda kalsiyum, yani kemik ve dişler başta olmak üzere insan vücudunun en temel minerallerinden birini ihtiva etmektedir. Böylece kemikleri mineral bakımından zenginleştirerek osteoporozu (kemik erimesi) önler.
• Kadınlarda adet ağrılarına ve anormal akıntılara karşı tesirlidir.
• Sirkeyle soğuk su friksiyonları en zararsız ateş düşürücü, keza vücuda sükûnet ve ferahlık veren bir tatbikat olur.
• Egzama ve yaralara sürülürse büyük ölçüde şifa etkisi vardır.
• Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu toksinlerden (zehirli atık maddeler) arındırır, yağlı – mukus kalıntılarını parçalar.
• İdrar yolları enfeksiyonlarında, sindirim bozukluklarında, kramplarda, yaban arısı sokmalarında, saçta kepekte, uyku bozukluklarında, kulak çınlamasında da kullanılır.
ÜZÜM SİRKESİ YAPIMI:

Tatlı olduğu halde sofraya çıkarılamayacak kadar gösterişsiz ve bozuk olan üzümlerden şıra ve pekmez yapılabilir. Ezik büzük çürümüş ve tatsız üzümlerden ise sirke yapmak mümkündür.
Sirke evlerimizde aranılan kullanılan maddelerden biridir. En iyi sirke üzümden yapılır. Sirke; üzüm suyunun yani şıranın ekşimesinden mayalanmasından meydana gelir.
İspirtolu herhangi bir sıvı açıkta havayla temas edince asit asetik özel ekşime mayasıyla mayalanıp sirkeleşir.
Sıvının yüzeyinde beyazımtırak ince ve yarı sıvı bir kabuk belirir ki buna "sirke çiçeği" denir.
Üzümden gayrı elma dut erik gibi başka meyvelerden de sirki yapmak mümkün ise de en makbulü yukarıda da belirttiğimiz gibi üzüm sirkesidir.
"Keskin sirke küpüne zarar" ata sözünden de anlaşılacağı gibi sirke küpte durmaz. Keskinliğiyle küpü çatlatır ve akıp gider. Onun için evlerinde sirke yapmak isteyenler her şeyden önce küçük bir tahta fıçı sağlamalıdırlar.
Bu fıçıyı kullanmadan önce sodalı suyla iyice yıkamak gerekir. Sodalı suyla iyice yıkadıktan sonra fıçı bol akarsuda bir süre tutulur. Sonra temiz bir yerde iyice kurutulur.
Fıçının içi kuruyunca buna bir şişe kadar ekşimeye yüz tutmuş keskin sirke konur. İçindeki karışımın her yerine bulaşması için vakit vakit çalkalanılan veya sağa sola çevrilen fıçı iki veya üç gün böyle bırakılır. Bu sürenin sonunda içindeki sirke süzülerek şişelere doldurulur ve kullanılmak üzere bir kenara kaldırılır.
Fıçı ise artık sirke fıçısı olmuştur. Artık bu fıçıyla sirke yapılabilir.
Bahçeden toplanılan veya çarşıdan alınan yaralı bereli üzüm tanelerinin sıkılmasıyla elde edilecek sudan şıra elde edilecekse bu sular bir kapta toplanır. Geriye kalan posa atılmaz ve şıra yapımına elvermeyen ezik çürük üzüm tanelerinin sularıyle birlikte güneşli veya sıcak bir yerde tutulan fıçıya doldurulur.
Aradan iki gün geçtikten sonra posayı örtecek kadar ılık su katılır. Fıçının üstü kapatılır ve vakit vakit içindekiler karıştırılarak 15 gün böylece bırakılır. Bu sürenin sonunda fıçıya içindeki suyun yarısı kadar daha katılır ve 25 gün daha beklenir. Kırk günün sonunda sirke olmuştur.
Fıçıdaki sirke süzülerek şişelere doldurulur.
Kalan cibre yani posa gene fıçıya konur üstüne bir şişe sirke döküldükten sonra fıçı ağzına kadar ılık suyla doldurulur ve ağzı örtülür. 30 - 35 gün sonra sirke hazırdır. Böylece üzüm posalarından birkaç defa sirke elde etmek mümkündür.

Yaş üzümden olduğu gibi kuru üzümden de sirke yapmak mümkündür. Bunun için kuru üzüm kendi ağırlığının dört misli suyla kaynatılır. Sonra bu şekersiz hoşaf fıçıya konur ve bir - iki gün 25 - 30 derece sıcak olan bir yerde tutulur. Şekersiz hoşafta bir kaynama başlayınca (iki günde bu kaynama başlamamışla bir - iki gün daha beklenebilir) fıçıya yeteri kadar ılık su katılır.
Vakit vakit karıştırarak fıçıdakiler 25 - 30 gün bir kenarda tutulur. Bu süre sonunda sirke olmuştur. Süzülerek şişelere alınır.
Kalan posaya elde edilen sirkeden bir şişe kadarıyle gerekli miktarda ılık su katılır ve gene fıçı sıcakça bir yerde 25 - 30 gün tutulur.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol